22 Şubat 2009 Pazar

An'lar

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,ikincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar.
Çok az şeyi ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim,seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya,Daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardan olurdum.
Farkında mısınız bilmem, yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar, siz de "an"ı yaşayın.
Hiçbir yere, yanına; termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan gitmeyen insanlardanım ben.
Yeniden başlayabilseydim, ilkbaharda, papuçlarımı atardım.Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayakla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer...
Ama işte, 85'imdeyim ve biliyorum...
Ölüyorum...
Jorge Luis Borges

Ufak bir paylaşım ...




Eğer yeniden başlayabilseydim;
Yine böyle bir aileye,
Yine böyle arkadaşlara,
Yine böyle bir eşe,
Yine böyle bir YİĞİT 'e,
Ve yine milyarlarca kez resimlerdeki an'ları yaşamak isterdim ...

4 yorum:

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

Demet pek duygulandım. bebeği kucağına ilk verildiğinde ne tuhaf oluyo insan di mi? ben de ağlamaktan öpememiştim doğum sırasında. yazının altına imzamı atarım. bir kez daha olsa gene tuna gene tuna

Güneş Akay dedi ki...

Allah bu ANı tüm anne olmak isteyenlere taddırsın.

Rahsan Collyer dedi ki...

Demet hiç görmemiştim Yiğit'in ilk doğduğu zamanlara ait fotolarını daha önce. Çok duygulandım ben de okurken, Mina'yı kucağıma aldığım ilk ana geri döndüm. Hayatımın hiç tartışmasız en özel, en net hatırladığım, hala tüylerimi diken diken eden ve boğazımda bişeyleri düğümleyen an'dır benim. Çok ağlamıştım, aman Allah'ım ya, nasıl bişeydir bu!

demet'in dunyası dedi ki...

güneş, ne güzel bir dilek bu böyle,dediğin gibi umarım Allah bu anı isteyen herkese yaşatsın.
hülya ve rahşan aslında yiğit'le ilk karşılaşmamızı böyle planlamamıştım. sabah doğum için hastaneye giderken oğlumu ilk kucağıma aldığımda onu mutluluktan bile olsa gözyaşlarımla değil suratımda kocaman gülümsemeyle karşılıyacağıma dair kendime sözler verdiysemde hesabım tutmadı.yiğit'i gördüğümde deli gibi ağlamaya başladım.hemde bu ağlama olayını o kadar abarttım ki bir hafta boyunca yiğit'e her baktığımda gece gündüz ağladım. şimdi bile doğum resimlerine ve kamera görüntülerine baktım mı gene başlıyor gözlerim sulanmaya.